Türk kahvesi hemen her evde bulunan ve kimi zaman güzel günler kimi zaman ise keyif için tüketilen içecektir. Ülkemizde özellikle evlenecek kişilerin isteme merasiminde fazlasıyla içilen Türk kahvesi, artık o mutlu anların bir parçası haline geldi. Bir de bir kahvenin 40 yıl hatırı olduğunu düşünürsek, neden sık tükettiğimiz de ortaya çıkmış olur. Sık tükettiğimiz kahve hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? İyi bir Türk kahvesi nasıl olmalı? yazımız içerisinde bu sorulara yanıt vermeye ve başka detayları aktarmaya çalışacağız.
Türk kahvesinin kendisine has tat, koku ve aroması bulunmaktadır. Birçok yönü ile dünyadaki pek çok kahveden ayrılan içecek, renk açısından da farklı değerlendirilmektedir. İyi bir Türk kahvesi diğerlerine göre açık renkte olmalıdır. Bazı dünya kahvelerinin renkleri koyudur ve bu şekilde istenir, servis edilir. Ancak Türk kahvesi fincanın üzerinden baktığınızda açık rengini belli etmelidir.
Kahve Tek Başına Tüketilmeli
Genellikle Türk kahvesi yaptığımızda yanında ek olarak lokum veya farklı şekerlemeler gelir. Ancak Türk kahvesi tek başına tüketilmeli ve aromasından tadında kadar tüm lezzetler damağınızda kalmalıdır. Fakat Türk kahvesi içtiğinizde yanında şekerleme yemek ihtiyacı hissediyorsanız o kahve ne yazık ki sandığınız kadar kaliteli olmayabilir. Ancak içtiğinizde damağınızda kalan tat sizi tatmin ediyorsa bu kahvenizin kaliteli olduğunu gösteriyor.
Bunun yanı sıra kahvenizin kaliteli olup olmadığını küçük bir test ile de anlayabilirsiniz. Bir bardak soğuk suya bir tatlı kaşığına denk gelecek kahveyi atın. Bir süre sonra Türk kahvesinin tozlarının yüzeyde kaldığını ve buna ek olarak çok az renk verdiğini görüyorsanız bu kahvenizin kaliteli olduğu anlamına geliyor. Ancak aldığınız kahve suyun altına iniyorsa ve yoğun bir renk bırakıyorsa kalitesinden şüphe edebilirsiniz.
Ayrıca kahvenin kalitesini öğütüldüğü çekirdekleri de belirlemektedir. Bilindiği üzere en kaliteli Türk kahvesi, Brezilya’da üretilen Rio Minas isimli çekirdekten üretilmektedir. Elbette daha az maliyetli olması için farklı tür ve isimlerdeki çekirdeklerden de bu üretimin yapıldığı bilinmektedir. Ancak bu durum tükettiğiniz kahvenin kalitesini de önemli derecede aşağı çeker. Son olarak kahve satın alırken kaliteli kahvenin fiyatı, diğerlerine oranla biraz daha yüksek olacaktır. Bunun temel sebebi de yukarıda bahsettiğimiz kaliteli kahve çekirdeğinin kullanılmasından geliyor.
Türk Kahvesinin Taze Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?
Kahvede tazelik çekirdeğin ne zaman çekildiği ile alakalı değildir. Tam aksine kahve çekirdeğinin tazeliği içeceğin de kalitesini artırıyor. Dolayısıyla genellikle kahve satışı yapılan dükkanlarda hemen o an çekilip verilen kahve sanıldığı gibi çok taze olmayabilir.
Çevresel etmenler de kahvenin tazeliğine doğrudan etki etmektedir. Bu nedenle alım yaparken kahvelerin uzun süre açıkta ve ışığa maruz kalıp kalmadığını mutlaka sorgulayın.
Kahve çekirdeğinin kavrulduktan sonra bekleme süresi de tazeliğe direkt etki etmektedir. Kavrulan çekirdeklerden elde edilen kahve yaklaşık olarak 3 hafta içerisinde tazeliğini kaybetmeye başlar. Bu nedenle sık kahve içen birisi değilseniz az miktarlarda alım yapıp, bittiğinde yeniden almak damak zevkiniz için daha uygun olacaktır.
Kahvenizi uygun tekniklerle pişirdiniz ancak o nefis kokusunu alamıyorsunuz. Bu durum kahvenin taze olmadığına işarettir. İçim sırasında da suyun tadı baskın bir şekilde geliyorsa kahveniz kesinlikle tazelikten çok uzaktır.
Kahveyi Muhafaza Etme Koşulları Nelerdir?
Son dönemlerde kahvelerde tazeliği korumak, ışık ve hava geçirgenliğini en aza indirmek için çeşitli paketleme yöntemleri çıktı. Doypack adı verilen dilediğiniz zaman kilitleyebileceğiniz paketler hem kahve dükkanlarında hem de evlerde bu dönem sıklıkla kullanılmakta. Bu paketleri doğru bir şekilde kullanırsanız kahvenizi de belirli bir süre taze tutabilirsiniz.
Cam kavanozlarda Türk kahvesini saklamak için ideal kaplardır. Bu ürünler hava geçirgenliği en az olan materyallerdir. Ayrıca serin ve güneş ışığı almayan bir yerde tutarsanız bir süre Türk kahveniz taze olarak kalır.
Türk kahvesini saklarken yapılan en büyük yanlışlardan birisi de buzdolabında saklamaktır. Buzdolapları tabiatı itibari ile nemli yerlerdir. Bu da kahvenin zaman içerisinde nemlenmesine ve hızla tazeliğini kaybetmesine neden olur. Bu yöntemi kullandınız ve kahveniz nemlendiyse, bunu yok etmek için küp şeker kullanabilirsiniz. Türk kahvenizin kabına küp şeker atarak, nemliliğini ortadan kaldırabilirsiniz.
Kahve Nasıl Tüketilmeli?
Türk kahvesi yaparken dikkat etmemiz gereken bazı püf noktalar bulunmaktadır. Her şeyden önce kahveyi çektireceğiniz çekirdeklerin çok fazla yanmış olması istediğiniz tadı almanıza engel olabilir. Kömür renginde olan çekirdekler acı bir tat bırakabilir. Çekirdeğin rengi bildiğimiz kahverengi tonlarında olmalıdır.
Bilindiği üzere kahvenin yanında her zaman su gelir. Çoğu zaman bu su kahvenin arkasından içilir. Ancak bu da bilinen yanlışlardan birisidir. Kahvenin yanında getirilen su önceden içilmelidir. Böylece Türk kahvesi öncesinde yediğiniz ve içtiğiniz damağınızda kalan lezzetler silinir ve sadece kahve tadı kalır. Ayrıca kahve sonrasında içilen su damaktaki lezzeti de alıp götürebilir.
Köpüklü Türk Kahvesi Yapmanın Yolları Nelerdir?
Türk kahvesi denilince akla gelen birkaç ayrıntıdan birisi olan köpüklü kahve yapılması sanıldığı kadar zor olmayan tekniklerden birisidir. Günümüzde kahveyi hızlı bir şekilde servis edebilmek için elektronik cezveler kullanılsa da, geleneksel cezvelerde ağır ağır yapmak daha Türk kahvesini lezzetli hale getirecektir.
Tarifine gelecek olursak, cezveye en önce kahve girer. Ardından belirli miktarda şeker (şeker istenmiyorsa atılmayabilir) ve su eklenir. Cezveyi ocağın üzerine koymadan önce çay kaşığı ile karıştırın. Böylece içerikteki kahvenin tamamı su ile karışmış olacaktır. Ardından kısık ateşte ocağa koyun. Kahve pişmeye başladığında çıkan ilk kabartıları eşit bir şekilde fincanlara dağıtın ve cezveyi yeniden ocağa koyun. Tekrar kaynadığında ise bol köpüklü Türk kahveniz hazır olacaktır.