Kahve yüzyıllardır insanların keyif alarak içtikleri içeceklerden biridir. Filtre Kahve Fiyatlarını Etkileyen Faktörler merak edilenler arasında yer alırken filtre kahve fiyatları neye göre belirlenir? Sorusu da cevap arananlar arasındadır.
Kahve fiyatları çeşitli nedenlerle artar. Kahvenin dünya borsalarında alınıp satılabilen bir emtia olması ona özgü önemli bir özelliktir. Kahveye oluşan arz ve talep ilişkisi bu keyifli içeceğin fiyatlarında yaşanan değişkenleri direkt olarak etkiler.
Kahve üretiminde yaşanabilecek bir azalma fiyat artışına yol açarken ürünün bol olması demek de fiyatların düşmesi ile bağlantılıdır. Bu ürünün alım satım fiyatlarında yaşanan iniş ve çıkışlar alıcılarla doğru orantılıdır.
Filtre Kahve Fiyatları Neye Göre Belirlenir?
Filtre Kahve Fiyatları Neye Göre Belirlenir? Sorusuna çoğu zaman yanıt aranır. Dünya borsalarında işlem görmesi bu emtianın fiyatlandırılmasında etkilidir. Üretim hacminde yaşanan değişikliğin fiyatları etkilemesi söz konusu olsa da dünya genelinde piyasaları etkileyen koşulların da kahve fiyatlarına yansıdığı görülür.
Borsada gerçekleştirilen kahve işlemlerinin yanı sıra yaşanan salgın hastalıklar ve devletlerin uygulayacakları politikaların da kahve fiyatlarına doğrudan etki etme gücü bulunmaktadır. Siyasi yaşamın belirsizlikleri ve ülkelerin jeopolitik konumları dikkate alındığında borsalarda yaşanan değişkenlerin durumu daha iyi anlaşılır.
Dünya genelinde kahve üretimi yapan ülkeler bellidir. Bu ülkelerin üretime yönelik problemleri veya kendi içlerinde yaşayabilecekleri sorunlar karşısında kahve üretiminde düşüş yaşanmasına bağlı olarak arz talep dengesinde çalkalanma yaşanabilir.
Ürünün piyasaya yeterli miktarda arz edilmemesi durumunda talep artışı yaşanması ise kaçınılmaz olur. Bir üründe üretimin azalması talebi artırır. Bu durumda da ürünün piyasa değerinde artış yaşanır.
Kahve yetiştiği bölgelere göre farklı lezzetlere sahip olabilen bir içecektir. Bu tür ürünlerin üretilmesi sırasında yetiştiği coğrafi koşulların lezzeti üzerindeki etkisi doğrudan olur. Kahvenin yetiştirildiği ülkelerdeki iklimsel özellikler ve coğrafi koşullar lezzetini etkileme gücüne sahiptir.
Bu nedenlerden dolayı da her ülkede yetişen kahvenin farklı bir aromaya sahip olması doğaldır. Kahve çeşitli ülkelerde üretilerek dağıtımı yapılır. Türkiye açısından ise dolarla alınmasına bağlı olarak fiyat değişkeni dolardaki artışla ilgili olur.
Kahve Tüketimi
Kahve Tüketimi günümüzde gittikçe artış gösteren bir eğilimdedir. Yeni nesil kahve demleme yöntemleri ile çeşitlenen kahve tüketimi için ayrıca barista eğitimleri de önemli hale gelmektedir. Kahve keyif veren bir içecek olmasının yanı sıra kahve kültürünün de oluşmasında etkili bir ürün olarak ortaya çıkmaktadır.
Petrolden sonra ticaret payı açısından değerlendirildiğinde ikinci sırada yer alan kahvenin dünya genelinde çok sayıda tüketiciye hitap ettiği görülür. Kahvenin öncelikle Etiyopya bölgesinde yetişmeye başladığı bilinmektedir. Daha sonra farklı bölgelerde de yetiştirilmeye başlanan bu ürün günümüzde pek çok ülke tarafından üretilir.
Etiyopya’da yetişmeye başlayan kahve için üretiminin yapıldığı yer olarak Yemen’i göstermek daha doğru olur. Kahve içme kültürü ile ilgili olarak ise bilinenlerden biri de bu içeceğin 11. Yüzyıldan sonra bir kahve kültürünün oluşmasına yol açtığıdır.
Kahvenin Tarihsel Gelişimi
Kahvenin Tarihsel Gelişimi söz konusu olduğunda bu içeceğin Etiyopya’da başlayan yetişme yolculuğunun Yemen’de üretime dönüştüğü görülür. 11. Yüzyıldan sonra ise kahve kültürü oluşmaya başlar. Afrika’dan yola çıkan kahve çeşitli nedenlerle dünyaya yayılma şansı elde etmiştir.
Öncelikle ülkeler arasındaki kültürel ve ticari etkileşimlerin kahvenin dünyaya yayılmasında önemli bir payı bulunur. Ortaya çıktığı dönemin tarihsel koşullarına göz atıldığında savaşların yanı sıra seyyahların gezileri de içeceğin farklı kıtalara taşınmasında etkili olmuştur.
Kahvenin Osmanlı Devleti’ne gelişi için ise 1. Selim dönemi olduğu düşünülmektedir. Bu dönemde toplumda kabul gördüğü düşünülen kahvenin tüketilmeye başlandığı iddia edilir. Günümüzde de Türkiye’de kahve tüketimi ve kültürünün artış eğiliminde olduğu anlaşılmaktadır.
Dünyada yaşanan teknolojik değişimler kültürleri hiç olmadığı kadar bir araya getirmektedir. Dünya gittikçe küresel bir köye dönüşürken kullanılan dijital kaynaklar insanlar arasındaki etkileşimin artmasına yol açar.
Sanal mecralarda bir araya gelen toplumlar zaman ve mekân kavramı olmaksızın etkileşime geçebilmektedir. Dünyanın bir ucunda yaşanan değişim eş zamanlı olarak tüm toplumların yakından takip edebileceği bir gerçekliğe dönüşmüş durumdadır.
Bu değişimlerin getirdiği teknolojik gelişmelerin doğal bir sonucu olarak sosyal medya gibi etkileşim kanalları üzerinden kültürel bir alışveriş söz konusu olmaktadır. Kahve ile ilgili olarak da 3 farklı dalga hareketi ile tarihsel bir gelişme yaşadığından söz edilebilir.
Kahvede Dalga Hareketi
Kahvede Dalga Hareketi olarak tanımlanan bu durum birinci dalga sırasında kahvenin vakumlanarak kokusunun uzun süre korunması şeklinde açıklanır. Bu dönemde kahvenin granül hale getirilerek suda çözünebilen bir ürüne dönüştüğü görülür. Granül kahvenin suda çözünebilir özelliğinin keşfedildiği birinci dalga hareketinde kahvenin lezzetinden ziyade tüketimi önemli olmuştur.
İkinci Dalga hareketi olarak tanımlanacak süreçte ise kahvenin kavurma tekniği ile buluşması söz konusudur. Kavurma tekniğinin uygulanır olması ile yeni bir hazırlanma yöntemi de uygulanabilir hale gelmiştir. İkinci dalga hareketinin önemli bir özelliği kahveyi keyifle içilebilen bir içeceğe dönüştürmesidir.
Üçüncü dalga için ise söylenebileceklerden biri de kahvenin artık bir kültüre dönüştüğüdür. Kahvenin yüksek kalitede üretilebildiği bu dönemde farklı ülkelerde yetişen kahvelere de ulaşım kolaylaşmış ve yeni demleme teknikleri ile birlikte sunuş yöntemlerinde de çeşitlenmeler olmuştur. Bu yeni dönemin bir özelliği de tüketicilerin kahve konusunda daha bilinçli hale gelmesidir.
Kahve Pişirme Usulleri
Kahve Pişirme Usulleri temelde 3 ana prensibe göre şekillenir. Bu aşamada öncelikle ilk yöntem kahvenin toz haline getirildiği ve Türk kahvesi olarak bilinen pişirme yönteminin kullanıldığıdır. Kalın kahve çekirdeklerinin suda kaynatılarak pişirilmesi ve süzgeçten geçirilmesi ise diğer pişirme usulüdür. Bunun dışında üçüncü uygulama ise kalın kahve çekirdeklerinin kavrulduktan sonra içinden su buharı geçirilmesidir.
Günümüzde uygulanan kahve demleme yöntemleri temelde bu üç ana prensibe odaklanır. Kullanılan yönteme bağlı olarak da farklı araç gereçler ve demleme süreleri gibi unsurlarla kahve demlenir. Kullanılan kahve çekirdeklerinin çekilme oranları, demleme süresi, suyun sıcaklığı ve kahvenin miktarı gibi değişkenler üzerinde oynanmak sureti ile yeni demleme teknikleri geliştirilir. Kahvenin bu derece önemli bir ürün olmasında etkili olan unsurlardan biri de petrolden sonra dünya borsalarında ikinci sırada yer alan bir emtia olmasıdır.
Kahvenin ilk üretim yeri olarak Yemen kabul edilse de günümüzde bu içecek Brezilya tarafından ihraç edilir. Yapılan araştırmalardan elde edilen veriler doğrultusunda ise görülen Amerika Birleşik Devletleri’nin günümüzde en fazla kahve tüketen ülke olduğudur.
Türkiye genelinde de kahve tüketimi yaygınlaşmakla birlikte henüz yeterli seviyede değildir. Bunun yanı sıra gittikçe artış gösteren bir eğilimde olduğu anlaşılmaktadır. Dünya pazarında önemli bir yere sahip olan kahvenin fiyatlarını etkileyen değişkenler bu ürünün dünya genelinde yoğun bir ilgi görmesidir.
Arz talep dengesinde yaşanacak değişimler de bu nedenle kahve fiyatlarını etkiler. Dünyada yaşanan siyasi, sosyal tüm gelişmelerin piyasaları etkileme gücü bulunur. Dolayısı ile de kahve bu koşullardan etkilenen önemli bir ticari üründür. Üçüncü dalga hareketi ile yayılmaya başlayan kahve kültürü dünya genelinde tüm toplumlar tarafından hızla kabul edilmektedir. Bu durumun doğal bir yansıması ise ürüne olan arz talep ihtiyacında yaşanacak değişmedir.